بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Bal Arısı Mu'cizesi

İlham ve vahiyle de şereflenen insan dimağca da çok zengindir. Şöyleki:

       Bal arısına gelen ilham, evliyâya gelen ilhamın yüz cüz'ünden bir cüz; evliyâya gelen ilham da, en­biyâya gelen ilhamın yetmiş cüz'ünden bir cüzdür. Salih mü'mine gelen ilham yahud gördüğü güzel rüya, enbiyanın vahyinin kırk altı cüz'ünden bir cüzdür. Nitekim Müslim ve Buhârî'nin tahric ettikleri, Ebû Hureyre, Ubâde bin Sâmit ve daha birçok sa­habî radıyallahu anhum'un hadîsinde:اَلرُّؤْيَا الصَّالِحَةُ جُزْءٌ مِنْ سِتَّةٍ وَاَرْبَعِينَ جُزْءًا مِنَ النُّبُوَّةِ “Mü'minin yararlı salih rüyası, nübüvvetin kırk altı cüz'ünden bir cüzdür.” di­ye buyrulmaktadır.

             Mesela Allah Teâlâ bal arısını da yarattı. Ne kadar küçük bir hayvan...

             Hadi, Allah'ın ona göndermiş olduğu ilhamla şe­reflenen bal arısı hakkındaki on özelliklerini oku­yalım:

             1- اَنِ اتَّخِذِى مِنَ الجِبَالِ بُيُوتًا “Dağlardan, .... evler edin.”[[1]] ilhamıyla şereflenen bal arısı, en üstün in­şaatçı bir mühendistir.

             Bir insan, on altı sene okur; en az dört sene ihtisas yapar; hendeseyi öğrenmiş olur.

             Bal arısı altı ayda hendesenin inşaat bölümünü, en ince teferruatıyla öğrenir. Öyle ya, altı köşeli bina, en zor plândır. Altı köşeli bir ev yapar. Kaç kat, kaç hane?.. Saymak lazım.

             2- ثُمَّ كُلِى مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ “Sonra meyvelerin her bi­rinden ye.” diye Allah Teâlâ'nın emriyle şereflenen bal arısı, üstün bir laboratuarcı, eczacı ve kimyacı olarak her şeyden yer. O altı ay içerisinde bu ilimleri de öğrenir; kemaliyle.

             3-Ve bal arısı, Allah Teâlâ'nın ona verdiği gözle, yaylım yollarını takib eder. Üç göz ve her birinde kaç mercek!..

             Birinci aşağıya bakan gözüyle, çiçeklerin içindeki şifâlı maddeleri, elli metre mesafeden keşfeder. Dürbün.

             İkinci, yani karşıya bakan gözü, laboratuar vazifesini gören cihazlar. Kaç çeşit cihaz!..

             Üçüncü gözü, yani yukarıya bakan gözle, düş­manlarını görür, ondan korunur ve aynı zamanda maddeleri birbirinden ayırt edici, adlarını bilmediğim cihazlara sahibdir. Fotoğraf çeker; tahlil eder; neticesini alır. Ve daha çiçeğe konmamış. Aynı zamanda bu göz, kanatların içindeki radarla, otuz kilometre ileriyi takib eder.

             4-Reisleri olan kraliçenin gözünde 4900, dişi iş­çilerde 6300, sadece dışarda çalışan erkeklerin gözlerinde ise 13090 mercimekcik gibi mercekler vardır.

             5- فَاسْلُكِى سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاً “Rabb'inin sana kolaylaş­tırdığı yaylım yollarına git.” ilhamıyla şereflenen bal arısının uçuşu, ayrı bir mu'cize. Öne doğru uça­bildiği gibi, ani durumlarda arkaya doğru da uçar. Ve bu uçuşta anında muazzam ittifak ederler. Bu uçuş­la otuz kilometre mesafeyi bir saatte gidebilir.

             Aynı zamanda, bir saniye zarfında dört yüz met­re yukarıdan aşağıya inebilir veya aşağıdan yukarı­ya çıkabilir.

             Yegâne onun bu mahareti, فَاسْلُكِى سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاً “Rabb'inin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına git.” diye Allah Teâlâ'nın emriyle şereflenmesindendir.

             6-Harita, coğrafya, botanik, vakitleri bilir, hesab­lar. Bildiğimiz takvim ilimleriyle yol bilir, yönleri bilir; rüzgar ve yağmurun hangi taraftan, ne gibi yerlere yağacağını bilir ve ondan korunur.

             7-Kanatlarında haberleşme cihazları da vardır. Hatta kovanın içindeki beylerinin tayin ettiği yaylım hududunu aşmazlar. Kanatlarında daha birçok cihazlar var; ifade edemedim.

            8,9-Allah Teâlâ'nın yaratmasıylaيَخْرُجُ مِنْ بُطُونِهَا شَرَابٌ مُخْتَلِفٌ اَلْوَانُهُ “Onların karınlarından, renkleri çe­şitli bir şerbet çıkar.” Bal arısı balını, çiçek ve arazinin renginden çıkarır. Çünkü mer'ânın rengi ve çiçeklerin çeşitlerine göre, balda renkler bulunur. İkinci olarak, o memleketin mikroplarına mukavemet edebilecek bir şerbet çıkarır. Binaenaleyh bunda, iki ilmî hakîkat vardır: Birincisi, şifâlı bitkileri tesbit etmesi, ikincisi tesbit ettiği hangi panzehirin, hangi zehiri öldüreceğini bilmesidir.

             10- فِيهِ شِفَاءٌ لِلنَّاسِ اِنَّ فِى ذَالِكَ لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ "On­da insanlar için şifalar vardır. Elbette bunda düşünen bir kavm için büyük ibretler vardır."[[2]]

             Bunca tabiî ilimlerde tekâmül eden ilim adamları için ibretler vardır. Kimya ve fizyoloji olarak da, çıkarmış olduğu balda çok büyük bir ilim mahareti var. Mesela kimyevî olarak bedenin bünyesini takviye edecek ve koruyacak, potasyum, kibrit, kalsiyum, sodyum, fosfor, mağnezyum, demir, mağniz gibi madenleri, balın içinde toplar.

             Fizyoloji olarak da, en mühim vitaminleri topluyor. Mesela içinde takrîben %25 B/1, B/2, B/3, B/4, B/5 vitamini bulunur. Ayrıca bunlar mikropları öldürecek maddeleri de ihtiva eder.

             Hele burnunda bir koku alma hassası var. Birkaç tanesi bir yem bulurlarsa, raksederler. O raksla radar, telsiz cihazı gibi kanatlarıyla arkadaşlarını haberdar edip çağırırlar.

             İşte bu bal arısına Allah Teâlâ kimyayı, ecza­cılığı da öğretmiştir, hendeseyi de öğretmiştir. Ve birçok ilimleri...

             Allah Teâlâ bütün bu bilgileri kendisine ilham olarak bağışlamıştır; Kitabı'nda da haber vermiştir. 27/S.10-16



[[1]]En-Nahl Sûresi ayet 68

[[2]]En-Nahl Sûresi ayet 69