بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Present Perfect Tense

Present perfect tense  (belirsiz geçmiş zaman)           has/ have +V3
Present perfect tense bir işin geçmişte herhangi bir belirsiz zamanda yapıldığını ifade eder. 
Geçmişte belirli zamanları ifade eden "dün, Salı günü, geçen sene" gibi zarflar, Present perfect tense ile sadece since ve before (-den beri) ile kullanılır.  
Eğer işin yapılma tarihi belirtiliyorsa Present perfect tense kullanılmaz, yerine Simple past tense kullanılır. 
Present perfect tense türkçede en doğru şekilde, belirsiz geçmiş zaman olarak ifade edilebilir.
Present perfect tense örnekler
I have cooked a cake, it's not the first time.
Ben kek pişirdim, bu ilk değil. 
I have cooked cake before.
Ben daha önce kek pişirdim.  
I have been in New York.
New York'ta bulundum. 
You have listened to Britney Spears in the concert. 
Sen Konserde Britney Spears’i dinledin.  
I have seen that movie.
Ben o filmi gördüm. 
He has paid his income tax.
O gelir vergisini ödedi.
They have explained the Big Bang Theory. 
Onlar Büyük Patlama teorisini açıkladılar.
Present perfect tense ile zaman zarfı   
*zaman belirten kelimeler, cümlede farklı yerlere gelebilir.  
I have done that joke before.
Ben o şakayı önceden yaptım. 
We have already learnt the news. 
Haberleri çoktan öğrendik. 
I have never seen a ghost. 
Ben asla bir hayalet görmedim. 
The director hasn't come yet. 
Müdür henüz gelmedi.
We have just met the Japanese businessman.
Japon işadamıyla daha şimdi buluştuk.  
The dog hasn't eaten his meal since yesterday. 
Köpek dünden beri yemeğini yemedi.  
I have been on holiday for 2 days. 
İki günden beri tatildeydim.
  
Present perfect tense ile ilgili olumsuz cümleler
My friend hasn't sing a karaoke song. 
Arkadaşım karaoke şarkısı söylemedi.  
The movie "Saw" haven't gotton the Oscar Prize. 
"Testere" filmi Oskar ödülü almadı. 
You haven't played tennis. 
Sen tenis oynamadın.   
Present Perfect Tense çoğunlukla bazı zarflarla (adverb) birlikte kullanılır
Already         Yet
Already” şu anda, bu durumda, konuştuğumuz anda anlamına gelir. Yalnızca olumlu cümlede kullanılır. Cümledeki yeri yardımcı fiil “have” ile asıl fiil arasındadır.
Yet” henüz anlamını taşır. Bu kelime ise soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır. Yani “yet” kullanılarak sorulan bir soru cümlesine olumlu cevap vermek istiyorsak “already”, olumsuz cevap vermek istiyorsak “yet” kullanarak cevap vereceğiz. “Yet”in cümledeki yeri sondadır. Örneğin,
Has the director come yet?
Henüz (Şu ana kadar) müdür geldi mi?
Yes, he has already come.
Evet, o geldi. (O halen gelmiş bulunuyor, şu anda buradadır.)
No, he has not come yet.
Hayır, o henüz gelmedi.
Ever     Never
Her ikisi de “hiç” anlamına gelir. “Ever” soru cümlelerinde, “never” ise olumsuz cümlelerde kullanılır. 
Have you ever been to Japan?
Siz hiç Japonya’da bulundunuz mu?
Yes, I have been to Japan.
Evet, ben Japonya’da bulundum.
No, I have never been to Japan.
Hayır, ben Japonya’da hiç bulunmadım.
Just
Henüz bitmiş bir IşI ifade etmek için, cümleyi yardımcı fiil ile asıl fiil arasına “just” koyarak kurarız.
I have just locked the door.
Kapıyı tam şimdi kilitledim.
Ali has just come home.
Ali tam şimdi eve geldi.
Have they just gone out?
Onlar tam şimdi mi gittiler?
Since   For
Bu edatların ikisi de Türkçe’de “den beri” anlamına gelir. Yani Türkçe’deki, “den beri” İngilizce’de iki türlü söylenir.
Since”den sonra daima bir zaman adı gelir. “For”dan sonra ise daima bir zaman süresi gelir. (Bir zaman ölçüsü)
since last week             geçen haftadan beri
since last summer       geçen yazdan beri
since last year               geçen seneden beri
since one o’clock          saat birden beri
since two o’clock          saat ikiden beri
since twelve o’clock     saat onikiden beri
since Sunday                  pazardan beri.
Veya bir sene adı, yani belli bir tarih koyabiliriz.
Since 1936    1936’dan beri
Since 1950    1950’den beri
For” edatını kullanmak istersek “for”dan sonra bir zaman ölçüsü koymak gerekir.
For one minute     bir dakikadan beri
For two hours       iki saatten beri
For three days      üç günden beri
For five weeks     beş haftadan beri
For ten years        on yıldan beri
I have lived in İstanbul for ten years.
On yıldan beri İstanbul’da oturdum. (yaşadım.)
I have studied at home since 6 o’clock.
Saat altıdan beri evde çalıştım.
(Veya bir saattir evde çalıştım.)
I have studied at home for one hour.
Bir saatten beri evde çalıştım.
(Veya bir saattir evde çalıştım.)
She has painted three pictures since last month.
O, geçen aydan beri üç resim yaptı.
How long have you been in this country?
Ne kadar zamandan beri bu ülkede kaldınız?
I have been in this country since last year.
Geçen yıldan beri bu ülkede kaldım.
Ali has known Ayşe since high school.
Ali, Ayşe’yi liseden beri tanır.
I haven’t seen Ayşe for more than a week.
Bir haftadan fazladır Ayşe’yi görmedim.
I haven’t seen her for ages.
Onu, yüzyıllardır görmedim.
(Onu çok uzun zamandır görmedim.)
Ayşe has lived in Finike for five years.
Ayşe beş yıldan beri Finike’de oturdu.
Poor cat hasn’t eaten anything for two days.
Zavallı kedi iki gündür hiçbir şey yemedi.
I have been away from home for six years.
Altı yıldır vatanımdan uzaktayım. (Halen de uzaktayım.)
 “Present Perfect Tense” ile çeşitli örnekler 
Have you given her that parcel?
O paketi, ona verdiniz mi?
Yes, I have given her that parcel.
Evet, o paketi, ona verdim.
I have read that book twice.
Ben, o kitabı iki defa okudum.
She has worked in our office for a year.
O, bizim büromuzda bir yıl çalıştı.
(Şu anda da çalışıyor anlamı çıkıyor.)
They have visited all the museums in the city.
Onlar, şehirdeki bütün müzeleri ziyaret ettiler.
Have you been to the Zoo?
Hayvanat bahçzesine gittiniz mi?
Yes, I have been to the Zoo.
Evet, hayvanat bahçesine gittim.
What have you seen there?
Orada ne gördünüz?
I have seen wild animals there.
Orada vahşi hayvanlar gördüm.
Have you learnt anything in this lesson?
Bu derste birşey öğrendiniz mi?
Yes, I have learnt.
Evet, öğrendim.
What have you learnt?
Ne öğrendiniz?
I have learnt Present Perfect Tense.
Present Perfect Tense’i öğrendim.
I have opened the window.
Pencereyi açtım.
He has eaten the cake.
O, keki yedi.
I haven't washed the dishes.
Bulaşıkları yıkamadım.
The baby has slept.
Bebek uyudu.
I have had my lunch.
Öğle yemeğimi yedim.
She hasn’t painted the walls.
O duvarları boyamadı.
 “Present Perfect Tense” ile soru cümleleri
Has he gone to a circus before? 
O daha önce bir sirke gitti mi?
Yes, he has gone to circus before. 
Evet, o daha önce bir sirke gitti.
Have you ever lost your key? 
Anahtarını hiç kaybettin mi?
No, I have never lost my key. 
Hayır, anahtarımı hiç kaybetmedim.
  
*Soru cümleleri cevaplanırken sadece yardımcı fiil kullanılabilir:  
Have they dived? 
Dalış yaptılar mı?
Yes, they have. 
Evet, yaptılar.
Have they been in Italy? 
İtalya'da bulundular mı?
No, they haven't. 
Hayır, bulunmadılar.
Have you ever been to London?
Hiç Londra’da bulundun mu?
Yes, I have.
Evet, bulundum. 
!!! Dikkat edilecekler:
*ever, never, before, already, yet gibi geçmişte belirsiz bir zamanı ifade eden kelimelerle Present Perfect Tense kullanılır.
 * yesterday, last year, 2 hours ago, last week gibi geçmişte belli bir zamanı ifade eden kelimelerle Simple Past Tense kullanılır.
I have never gone to Antalya.
Antalya'ya hiç gitmedim.  
I didn't go to Antalya last year.
Geçen yıl Antalya'ya gitmedim.
Did you call me yesterday?
Beni dün aradın mı?  
They have already rent a house.
Onlar çoktan bir ev kiraladılar. 
They rented a house 2 weeks ago.
2 hafta önce bir ev kiraladılar.
Has she married before?
O daha önce evlendi mi?  
Did she married last Sunday?
O geçen Pazar evlendi mi? 
Have you washed my shirt?    (Present Perfect Tense)
Gömleğimi yıkadın mı?
Yes, I have washed your shirt.    (Present Perfect Tense)
Evet, gömleğini yıkadım.
When did you wash it?    (Simple Past Tense)
Onu ne zaman yıkadın?
I washed it two hours ago.    (Simple Past Tense)
İki saat önce yıkadım. 
*ever olumlu cümlelerle, never olumsuz cümlelerle kullanılır. İkisi de "hiç" anlamına gelir.
Haven't you never gone to Antalya?
Antalya'ya hiç gitmedin mi?
Have you ever called me? 
Beni hiç aradın mı? 
since bir tarihten beri, for bir süreden beri anlamı taşır. İkisi de "-den beri" anlamına gelir.
since ile bir tarih, for ile bir süre kullanılır.   
I haven't gone to the hairdresser since last Monday. 
Geçen pazartesiden beri kuaföre gitmedim.
I haven't gone to the hairdresser for 4 days. 
4 günden beri kuaföre gitmedim.