Hadis-i şerîf_daha sevgili olmadıkça gerçek imana sahip olamaz
Gerek şahsî sevgi, gerek zâtî sevgi ve gerekse ırk ve meşreb sevgisinin yok edilmesi için imkan derecesinde Rasûl-u Muhterem'e ittibâ' gerekir ve onun sevgisiyle diğer sevgileri imha gerekir. Zira Allah'ın Rasûlü insanlardan daha fazla insanları sevmiştir. Şu ayet-i kerîme bu davaya kâfi bir delildir: “Peygamber mü'minlere kendi nefslerinden daha evladır..." Bu ayeti kerîmeye binaen Peygamber ümmetini, ümmetinden daha fazla düşünmüş dünya ve ahiret yolları'nın en güzelini onlara göstermiştir. Bundan dolayı her mü'min tabiî meyillerini bırakıp bütün hislerini O’nun varlığıyla hislendirmek mecburiyetindedir. Tabiî meyillerini cüz'i ihtiyâriyesini O büyük insanın sevgisine çevirmelidir. Eğer Peygamber'in ümmeti üzerine düşecek bir hakkı varsa bu noktadadır. Mü'min bir cihetten Hâlık Teâlâ'nın emri üzere Onu yüceltir ve sever, diğer taraftan velînimeti olduğu için Ona hürmet gösterir ve sünnetini ihya eder. Sevginin başlangıç noktası bu. İşte bu iki hikmetten dolayıdır ki
Allah'ın Rasûlü şöyle buyurur: “Sizden biriniz Ben kendisine çocuğundan, babasından ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça gerçek imana sahip olamaz."
[7/s.686]