بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

İNANCIN GÜCÜ

LİDERLİK VE İNANCIN GÜCÜ

Liderler güçlendirici inançlarla yaşayan, diğer insanlara da, kendilerini sınırlayan inançları değiştirip tam kapasitelerine ulaşmayı öğreten kişilerdir.

Nöro-Lingusistik Programlama (NLP)

Değişiklik bir anda olur mu?

İnsanların çoğu neden değişikliğin çok uzun süreceğini sanır? Besbelli bunun nedeni, o değişikliği iradeleriyle gerçekleştirmeye defalarca uğramış, başaramamış olmalarıdır

Eğer kalıcı bir değişiklik istiyorsak, irade tek başına yetersiz kalmaktadır.

Şartlanma

Değişikliği bir kere oluşturunca, derhal takviye etmemiz gerekir. Ondan sonra da sinir sistemimizi şartlandırıp, bir tek kere  değil, sürekli başarmayı öğrenmek zorundayız.

Şartlanma acı ile zevki nasıl kullanacağımızı anlamamızı gerektirir.

Nöro-Asosiyatif Şartlanma (NAC)

Sinir sistemimizi adım adım şartlandırarak, yönelmek istediğiniz şeyleri zevkle, kaçınmak istediğiniz şeyleri acıyla bağlayıp, hayatınızda irade gücünü sürekli kullanmaksızın başarıya ulaşmak demektir.

Hızlı değişeceksek, ilk edinmemiz gereken inanç, şimdi değişebileceğimiz inancıdır. Bir anda değişebileceğimiz inancını edinmek zorundayız.

Uzun dönemli değişiklik oluşturmak istiyorsak sahip olmamız gereken ikinci inanç da, kendi değişimimizden kendimizin sorumlu olduğumuzdur.

Uzun dönemli değişikler oluşturacak kişinin, sorumlulukla ilgili üç inanca sahip olması gerekir:

1.Bir şeyin değişmek zorunda olduğuna inanmamız gerekir. Bu iş ancak o değişim bir zorunluluk haline geldiği zaman, hayat kalitemizi değiştirmek için biz bir şeyler yapmaya başladığımız zaman gerçekleşecektir.

2.Yalnız bir şeylerin değişmek zorunda olduğuna inanmakla kalmayıp, onu bizim değiştirmek zorunda olduğumuza da inanmalıyız

3. Ben bunu değiştirebilirim diye inanç gerekir.

Nöro asosiyasyon şartlanmanın bir göstergesi de, canı sigara içmek istemediği halde kendini içmeye zorunlu hisseden insanın durumudur. Bu neden böyle oluyor?

Çünkü kişi sigara içmek üzere fiziksel olarak “kablolanmış” durumda. İşte bu geçmişte duygu ve davranışlarımızda değişiklik yapmayı neden başaramadığımızı anlamaya yardımcı olabilir. Sizin ki yanlızca bir alışkanlık değil, sinir sisteminizin içinde güçlü nöro-asosiyasyonlardan kendinize bir şebeke oluşturmuşsunuzdur.

Biz bu nöro-asosiyasyonları bilinç dışı olarak, bazı duygu ve davranışları sürekli tekrarlamak yoluyla geliştiririz. Bu alışkanlıkları değiştirmek için,

Belli bir duygu ya da davranış uygulamaktan yeterince uzun süre vazgeçerseniz, eski yolu kullanma paternini arada keser ve bunu sürdürürseniz, nöral bağ zayıflayacak, atrofiye gidecektir. O zaman güçsüzleştirici duygusal patern ya da davranış da onunla birlikte yok olacaktır. Ama unutmamamız gerekir, demek ki ihtirasınızı da kullanmadığınız zaman azalacaktır

Kullanılmayan cesarette azalır. Adanmışlık bile, uygulanmadığı zaman zayıflar. Sevgide paylaşılmadığı zaman erir.

Nöro-Asosiyatif Şartlanma biliminin sunduğu şey, sizi güçsüzleştiren paternleri kırarak davranış değiştirmeye yönelik, özel tasarımlanmış altı adımdır. Ama önce beynin nöro-asosiyasyonu nasıl yaptığını anlamak gerekir. Ne zaman önemli miktarda acı ya da zevk hissetseniz beyniniz hemen bunun nedenini arar. Bunun için;

1. Beyniniz tek ve benzersiz gözüken bir şeyi arar.

2.Beyniniz o anda yer almakta olan bir şey arar.

3.Beyniniz süreklilik arar.

Sinir sisteminizde neyi acıya, neyi zevke bağladığınızı değiştirmedikçe, hiçbir değişiklik kalıcı olmaz.