بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Hadîs-i şerif

H.350- مَامِنْ عَبْدٍ اَنْعَمَ الله ُ عَلَيْهِ نِعْمَةً فَاَسْبَغَهـَا عَلَيْهِ ثُمَّ جَعَلَ مِنْ حَوَائِجِ النَّاسِ اِلَيْهِ فَتَبَرَّمَ فَقَدْ عَرَّضَ تِلْكَ النِِّعْمَةَ لِلزَّوَالِ “Allah Azze ve Celle nimetini üzerine tamamlayıp yaydığı, sonra insanlardan muhtaçları kendisine yönelttiği halde onların ihtiyaçlarını görmekte gevşeklik yapan hiç bir kul yoktur ki, üzerindeki servet, riyâset ve ilim nimetlerini zevâle arz etmemiş olsun.”
buyrulan hadîs-i şerifleri göz önünde tutar; bu sebeble bir taraftan kendisini Allah Teâlâ’nın aziz kıldığına, servet, riyâset ve ilim nimetlerini verdiğine inanır; Rabb’ine şükreder;
     Diğer taraftan fakir ve miskinleri kucaklayarak servetinden farz ve nafile sadakaları verir; Allah Teâlâ’nın verdiği riyâsetle ihtiyaç sahiblerinin ihtiyacını gidermeye koşar; ilim nimetiyle ilmin taliblerini şefkat ve merhametiyle kucaklar, ilmi öğretir; yaptığı hizmetle nimetin şükrünü ifa eder; Allah Teâlâ'da armağan olarak vermiş olduğu servetini artırır, riyâsetini yükseltir, ilmini faideli kılar. [39/s.335]