HELAL VE HARAMLAR
TEKLİFİ HÜKÜMLER
Şer'i şerifin insana yüklemiş olduğu vazifelerin ismi, teklifi hükümlerdir. Akil, baliğ ve müslüman olan herkes İlahi buyrukları bilmelidir ki kendisine yüklenmiş olan vazifeleri zabtetmiş olsun; ve bu cihetle Allah Teala'nın emr ve yasaklarına boyun eğerek bu vazifelerle nefsini terbiye etmiş olsun.
Kulun Allah Teala'nın emr ve rızasına uygun olan niyeti, fiili, sözü meşru, aksi gayri meşru ve münkerdir.
Meşruu işlemekte Allah Teala'nın emri ve rızası var; gayrı meşruda rızası yoktur.
Emredilen teklifi hükümler de: farz, vacib, sünnet, mübah=helal olan şeylerdir. Yasaklanmak cihetiyle teklifi hükümler=gayri meşru: haram, takrimen mekruh, tenzihen mekruh ve müfsidlerdir. Şu kadar ki müsidler, bir ibadeti bozan yahud gayri meşruu meşru kılan şeyler demektir. Bu takdirde müfsid, gayri meşru olmasıyla beraber bazan meşru olabilir.
MEŞRU ve GAYRI MEŞRUUN TARİFİ - KISIMLARI
Mükellef, Allah Teala'nın hitablarını yani emr ve yasaklarını kabul edebilen kimsedir. Bunda kadın ve erkek söz konusu değildir.
Allah Teala'nın kuluna teklif buyurmuş olduğu emr ve nehiylerin eserlerine, ahkam yani hükümler denilir. Binaenaleyh teklifi hükümler, Allah Teala'nın emr ve yasaklarının eserleri demektir.
Bu eserler de, meşru ve gayrı meşru olmak üzere iki kısma ayrılır:
MEŞRU': Allah Teala yahud O'nun Rasulü tarafından hoş görülmüş şeylerdir. Bu da beş kısımdır: Farz, vacib, sünnet, müstehab yahud mendub ve mübah..
Şari' tarafından bunlar beyan olunduktan sonra, örf ve adetlerin hükümleri batıl olur. Çünkü Ehli Sünnet velCemaate göre, iyilik ve kötülüğü birbirinden tefrik eden akıl değil, şeriattir. Mesela Şari' Teala, nikahı emretmiş. İster vacib olsun, ister farz ve ister sünnet olsun, nikah meşru sayılır. Bütün insanlar meşru görmezlerse dahi, nikahın hükmü gayrı meşrua dönüşemez.. Bütün şer'i hükümler buna kıyas edilir.
GAYRI MEŞRU': farza mukabil, haram; vacibe mukabil, tahrimen mekruh; sünnete mukabil, tenzihen mekruh; farzı veya vacibi bozacak haram veya mekruh olan müfsidler olmak üzere üç kısımdır.
Fiilin yapılmasına yahud terkine bağlanan "yap" veya "yapma" dan ibaret İlahi hitablara, emr ve nehiyler denilir. Her emr meşruve her nehiy gayri meşru sayılır. Yukarıda beyan ettiğimiz gibi, meşru ve gayrı meşru hüküm olarak emr ve yasaklar sekiz kısma ayrılır.
Şariin buyruklarına inanarak boyun eğene muti'; boyun eğmeye itaat denilir. Şariin buyruklarına karşı baş kaldırana asi; baş kaldırmaya isyan ve ma'siyet denilir. Yahud yasaklayıcı emrlere nehiy; yasaklanan şeylere menhiyyun anh denilir.
İmandan sonra itaatin derecesi olduğu gibi, küfürden sonra da isyanın derecesi vardır. Her mü'minin, yapması veya terk etmesi icab eden her bir fiilin işlenmesinden önce, o fiilin şer'i hükmünü bilmesi; farzlarda farz, vaciblerde vacib, sünnetlerde sünnettir. ..........
Hasılı mü'minin, bir anda şer'i hükümlerin hepsini öğrenmesi mecbur olmayıp, bilicmal hepsine inanması farz olduğu halde, işlemesi anında ameli bakımından öğrenmesi, farzlarda farz, vaciblerde vacip... olur.
Yorumlar -
Yorum Yaz