بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

Hadis-i Şerif

Azizler! Hemen diyelim ki, bakınız, Müslümanların idarecileri, Allah Azze ve Celle’nin dinini, Kur’an’ını hayatına hakim kıldıkları zaman, tüm dünyaya hükümdarlık yaptılar.
Sonra İslamın ruhu ve bedeni bölündü, birbirinden ayrıldı.
Şöyleki, yakın zaman kadar, Avrupalılar, ağaçların ununu buğday yerine ekmek yapıp yerlerdi. İslam devletinde iskanlanan ğayri Müslümler, usta başı, sanatta amele idiler; fikir Müslümanların. İstersen oku tarihini.
İslam bölününce, ruhu Müslümanlarda; bedeni ğayri Müslimlere geçti. Çünkü onlar maddeye tapıyorlardı. Maddeye ehemmiyet verdiler, çalıştılar.
Allah Azze ve Celle’nin kanunlarından birisini de beyan ederek Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:      
“Gerçekte Allah’tan yardımlar, zorluğa katlanarak çalışmak nisbetinde gelir.”
Çalıştılar, buldular. Dolaştılar, fikir ve eser çaldılar.
Dikkat buyurun: Şu anda birisi hadis tezini, tefsir tezini, Fransa’ya gidip hazırlarsa, Mısır’a gidip hazırlamasından daha üstün tutulur. İşte böyle bölündü. Heykelsiz bir ruh, ibadet sureti de Müslümanlar da kaldı; sanayi’ onlarda kaldı. İkisinin birleşmesinden, hakiki İslam inkişaf eder. [24/s.108]