بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

şey

şey :  شَىْء Arab lüğatinde «şey» kelimesi, yokluk manasında aslâ kullanılmadı. Türkçede de böyledir. Yokluğu ifade etmek için, yani «adem» manasında şey kelimesini kullanmakta لَمْ اَكْتُبْ شَيْئًا = “Hiçbir şey yazmadım.” denilir; “Benden taraf yazı yoktur.” demektir.
            Eğer «şey» ma'dum manasında olsaydı, “Ne ya­zıyorsun?” cevabında sadece «şey» denilebilecekti ve müstakillen kullanılacaktı, konu olacaktı. Türkçe­de «adem»in karşılığı «hiç» kelimesidir; Arabcada ise nefiy edatlarıdır. Arabcada لَمْ gibi nefiy edatla­rıyla, Türkçede «hiç» lafzı gibi bir ekle yokluk mana­sında kullanılır ve konu olur. Konu olunca «şey», var manasındadır; vacibi de kuşatır, mümkünü de ku­şatır = kapsar; varlığı olmayanı kapsamaz.

            Bu noktadan hareketle Ehli Sünnet vel'Cemaat: “Evet, şey, varlıktır, tüm varlıkları kapsayan vücud = mevcud manasındadır. Zira olmayanın görülmesi imkansızdır, konu edilmesi de muhaldir.” cevabını verdiler..[27/s.248]

Ehli Sünnet vel'Cemaat : “Allah Teâlâ hakkında tenzih kelimesiyle beraber «şey» kullanılır.” dedi.

Binaenaleyh شَاءَ يَشِىءُ شَيْئًا kökünden kökenen شَىْء = «şeyi'» kelimesi, ıstılah olarak da lüğat gibi, bilkuvve yahud bil'imkan kasdın kendisine bağlan­mış olduğu maksud = murad = dilenilen iş manasın­da kullanılır. Bu takdirde aklın yokluğunu düşüne­mediği ve kabul edemediği «Vâcib-ul-Vücud» hak­kında da, varlığını, yokluğunu düşünebildiği ve hü­küm edebildiği «mümkün-ül-vücud» hakkında da kullanılır. [27/s.249]

“Şey kelimesi, cisimler gibi hissen mevcud olan, sözler, fiiller gibi manen mevcud olan her mevcuddan ibarettir.” [27/s.250]