بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

HADİS NO:20_Tesettür

"Erkeklerden kendini kadına, kadından kendini erkeğe benzeten bizden değildir." mealindeki hadîs-i şerîf,
"Giydikleri halde çıplaktırlar"
cümlesini tamamen bize açıklamıştır. Şimdiki zamanımızda bu felaket adet hükmüne gelmiştir.
 
Elbette, yukarda hadislerin bize beyan buyurmuş olduğu gibi, emrler hükmünce, bu gibi felaketlerden sakınmamız gerekir.
Daha evvelden "Kayın ölümdür" hadîsindeki izahı da unutmuyoruz.
Tesettürü tarif ettiğimiz zaman, evin dışında, evinde giymiş olduğu elbise ve ziynetleriyle iştihalı erkeklerin gözlerine görünmemeleridir deriz.
Yani tepeden tırnağa kadar kapanması şarttır. Çarşaf, aba, murt, azanın şeklini göstermeyen geniş ve topuklara kadar uzun manto ile örtünmek Kur'an'ın emridir.

Evin içinde ise örtünmenin tarifi şudur:
Yüz ve avuç içi müstesna diğer her tarafın örtünmesidir. Zira açmak bakımından yüz avret değilse de bakmak bakımından avrettir. Yüz avret değildir demek, ona bakmak caizdir demek değildir. Seyyid Mahmud Alusî'nin tarifiyle, avuç içi ve yüzün bir kısmının, evin içinde açılması caiz, evin dışında ise caiz değildir. Çünkü:
"Ey Esma buluğ çağına eren kadınlara, bundan (eline ve yüzüne işaret ederek) başka görülmesine ruhsat olmadığını bilmez misin?" mealindeki hadîs-i şerîf namazda ancak yüzün ve elin, ayakların topuklara kadar açılmasının caiz olduğunu ifade etmektedir. Namazın dışında ise, evin içinde fakir aile için bunların açılması caiz, diğer kısımları ise caiz değildir, demektir.
 
Şafiî mezhebinde ise evin içinde de bunlar avrettir. Evin dışında ise ittifakla tepeden tırnağa kadar, bir göz müstesna kapanması vacibdir ve ayet-i kerîmenin hükmü de budur.
Ancak kadın kısmı, kolunu ve bacağını, babasına, oğluna, kayın babasına karşı açık bulundurabilir. Kocasına karşı her tarafını açık olarak bulundurabilir ki, bu yatak odasının halidir. Bunlar dışında hiçbir kimseye yüzünü ve göğsünü gösteremez. Dizle göbeğinin arasını, kocasından başka kimseye gösteremez. Ancak hastalık halinde doktora gösterebilir.

Nitekim Hazreti Ömer radıyallahu anh da:
"Allah'a ve ahiret gününe inanan kadına, vücudunu başka kadına göstermesi helal değildir." demiştir.

"Ey Peygamber; hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. (Dışarıya çıktıkları zaman) Bu (örtünmeleri) onların tanınıp eza edilmemelerine daha uygundur." mealindeki ayet-i kerîme dış örtünmeyi emretmiştir.

"Mü'min erkeklere söyle, gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu kendileri için çok temizdir. Şübhesiz ki Allah yapacaklarından hakkıyla haberdardır." mealindeki ayetin içindeki ırz, bütün vücud demektir. Diğer ayetlerde ise ırz kelimesi başka manada dahi kullanılmıştır.
Binaenaleyh En-Nur suresinin 31. ayetinde beyan olunan kimselerden başkasına kadın kısmı yüzünü ve hatta elini açık bulunduramaz. Evin dışında tepeden tırnağa kadar, (ihramın dışında) bedenini hiç kimseye gösteremez. Evinin içinde ise, kadın kısmı bedeninden elini, yüzünü kol ve pazılarını oğlu ve babasından bir de mahreminden başkasına gösteremez. Bütün müfessirler ayetin tefsirinde müttefiktirler.

Mevlana: "Erkek demir, kadın çakmak taşıdır. Demir ve çakmak taşım yüz sene suya soksan, çıkardıktan sonra birbirine değdirmekle ateş verir. Şehvet ise kavdır. Erkek ve kadının gözleri ve elleri çakmak ve demir gibidir. Şehvetleri kav gibidir. Yüz sene takvadan sonra bir araya gelmelerinde yine zarar vardır. Çünkü şehvet ölmez." demiştir.