HADİS:49_İslam
Yine bir adam Peygamber'e gelerek:
“Ya Rasûlallah, gerçekte Allah Teâlâ'dan başka azabından korkulan, zâtıyla yahud nimetiyle sevilen ve Rabb olması sebebiyle tapınılan hiçbir ma'bûd olmadığına, kalbimle tasdik, dilimle ikrar ederek şehadet ederim.
Sen'in de Allah'ın Kulu ve Rasûlü olduğuna, kalbimle tasdik, dilimle ikrar ederek şehadet ederim;
ihlas üzere yerli yerinde beş vakit namazımı kılarım;
Allah'ın farz kıldığı zekatı = malımdan bir cüz'ü fakirlere temlik ederim;
ramazan orucumu tutarım; ne buyurursun?” demesi üzerine Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem parmaklarını bitiştirerek:
مَنْ مَاتَ عَلَى هٰذَا كَانَ مَعَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَادَاءِ يَوْمَ القِيَامَةِ مَا لَمْ يَعُقَّ وَالِدَيْهِ
“Anne babasına karşı gelmediği müddetçe kim bunun üzerine ölürse, kıyamet gününde nebîler, sıddîklar, şehidlerle beraber olacaktır.” buyurdu.
Faraza önceki peygamberler, zamanına yetişselerdi kendisine uyup şeriatiyle amel edeceklerdi. Binaenaleyh Âl-i imrân Sûresi'nin 31 ve 32'nci ayetleri hükmünce bir kimse: “Allah'ı severim, yakınıyım.” diye düşünür, iddia ederse bile, son Peygamber Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem'in ins ve cinne seçilip gönderilmesine inanıp şehadet edinceye, ashabın talim ve tarif ettiği üzere iman, ahlak ve amelde, Ümmî son Peygamber Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem'e uyuncaya kadar Allah Teâlâ'ya aslâ iman etmiş ve O'nu sevmiş değildir.
Şunu iyiden iyiye bilelim: Sevginin kanunu öyle bir kanundur ki, sevilenden başkasında izzeti görmeyi, sevilenden başkasından söz açmayı, sevgilisinin yüzünden ve eserinden başkasına bakmayı, sevgilisinden başkalarını övmeyi engeller.
Âşığın kalbine sevgilisinin sevgisinden başkası girmeyince sevgi öyle bir dereceye gelir ki, seven her şeyi sevgilisinin sûretinde, sevgilisini her şeyin aynasında görmeye başlar; onunla görür, onunla işitir; amacına ulaşır. Amacına ulaştıysa, kalbini sevgilisine bağlaması takdirinde, ecel müstesna hiçbir şey kendisine mukâvemet edemez. Sevgilisinin dostuyla dost olur; düşmanından, münkirinden nefretle kaçar.