بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

HADİS NO:41_Kitablara İman

Kitablara iman'ın manası, Tevrat, İncil, Zebur ve Kur'ân'ı kesin olarak Allah Teâlâ'nın melekler vası­tasıyla rasullerine gönderdiğine, bunlar içindeki hü­kümlerin hak ve gerçek olduğuna tafsîlen, sair enbiyâlara gönderilen kitablara ise icmâlen inanılma­sının farz olması demektir.
 
Ayrıca sûret-i kat'iyyede Kur'ân-ı Hakîm'in, i'ti­kad ve temel ahlak müstesna olmak üzere önceki kitabların bazı hükümlerini neshettiğine hüküm etmek de farzdır. Artık Kur'ân'ın hükmü kıyamete kadar bâkîdir.
 
Hâsılı, kitaba inanmanın manası, hükümlerinin yani emr ve yasaklarının doğruluğunu kabullenmektir. Nitekim
Tirmizî, Taberânî, Beyhakî'nin tahric ettikleri, Ebû Hureyre radıyallahu anhu'dan gelen ha­dîs-i şerîfte Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

مَا اٰمَنَ بِالْقُرْاٰنِ مَنِ اسْتَحَلَّ مَحَارِمَهُ

H.41:  “Kur'ân'a iman etmemiştir, Onun haram kıldığı şeyleri helal sayan kimse.”

Hadîsin sened cihetinde söz edilmiş ise de, ulemânın ittifakıyla Kur'ân'ın haram kıldığı bir şeyi helal sayan, yahud helal saydığı bir şeyi haram sayan kafir olur.