بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Dini ve İLmi ARAştırmalar Merkezi

HADİS NO:46_İmam

İmamın (hükümdar, ulul emr) altı vasfı
1-Birincisi, müslümanların imamının, hükümdar olmasıdır. Yani müslümanlara yahud İslama dil uza­tanları edeblendirmesi, yukarıda sayılan: Şer'î ve dînî hükümleri infaz etmek, dînî cezaları vermek, İs­lam ve müslümanlara gelebilecek zararlara sed çek­mek, askerleri techiz etmek, müslümanlardan sada­kaları alıp yerli yerine sarf etmek, yankesicileri, hır­sızları, müslümanların birliğini bozanları edeblendir­mek, cum'â ve cemaatleri, bayram namazlarını ikâ­me etmek, mahlukun arasında çekişmeleri kesmek, hukûken şahadetleri kabul etmek, kimsesiz çocuk­ları evlendirmek, küffardan alınan ğanimeti adalet üzere taksim etmek olmak üzere on iki hasletin infazına = fiilî icrâsına güçlü olması demektir. Buna gücü olmayan kimsenin imâmetliği sahih değildir. Kendilerine bîat ettirseler dahi bîatleri bâtıldır.

2-İkincisi, muktedir olan = on iki hasletin infazına = fiilî icrâsına güçlü olan imamın müslüman olma­sıdır. Binaenaleyh kafirin aslâ, fâsıkın da başlan­gıçta imâmetliği sahih olmaz. Çünkü küfür ve fıskın, iman ve takvaya ğalebe çalması söz konusu olur. Zaten çıban başı da bu idi.

3-Hür olmasıdır. Mesela kölenin imâmetliği sahih olmaz.

4-Buluğ çağına ermiş, akıllı olmaklığıdır. Bina­enaleyh delinin, çocuğun imamlığı sahih olmaz.

5-Kureyşî olmalıdır.

Buhârî ve Müslim'in de tah­ric ettikleri, Ebû Hureyre, Câbir, Ebû Bekr radıyallahu anhum'dan gelen bir hadîs-i şerîfte Rasûlulullah sal­lallâhu aleyhi ve sellem: 

اَلاَئِمَّةُ مِنْ قُرَيْشٍ اِنَّ لَهُمْ عَلَيْكُمْ حَقّاً وَلَكُمْ عَلَيْهِمْ حَقّاً مِثْلَ ذَالِكَ مَا اِنِ اسْتُرْحِمُوا فَرَحِمُوا وَاِنْ عَاهَدُوا وَفَوْا وَاِنْ حَكَمُوا عَدَلُوا فَمَنْ لَمْ يَفْعَلْ ذَالِكَ مِنْهُمْ فَعَلَيْهِ لَعْنَةُ اللّٰهِ وَالمَلاَئِكَةُ وَالنَّاسُ اَجْمَعِينَ

H.46: “İmamlar Kureyş'tendir: Onların sizin üzerinizde hakları vardır; sizin de bunun benzeri onların üzerinde haklarınız vardır; merhamet istenildiği zaman merhamet ederlerse, antlaştıkları zaman sözlerini yerine getirlerse, hüküm ettikleri za­man adaletle hükmederlerse. Onlardan bunu işleme­yen kimsenin üzerine Allah'ın meleklerin ve bütün insanların laneti olsun.” buyurmuştur.
Ehli Sünnet vel'Cemaatin ittifakıyla, kendisinde yukarıdaki şartlar bulunan Kureyş'ten birisi bulunduğu müddetçe, imâ­metliğe o tayin edilir.